Af Konusunda son nokta
Son günlerde cezaevlerinde af çıkacakmı sorusu hem halkın hemde medyanın gündemindeydi. Cumhurbaşkanı konuyla ilgili açıklama yaptı
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi, Cumhurbaşkanlarının af yetkisinin sadece hürriyeti bağlayıcı cezaların hafifletilmesi veya kaldırılmasıyla ilgili olduğunu, kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmayan tutuklular hakkında bu yetkinin kullanılmasının anayasal
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, bazı tutuklu ve hükümlülerin hapis cezalarının kaldırılması talebiyle basın ve yayın organlarında yer alan haber ve yorumlar sebebiyle açıklama yapılmasına gerek görüldüğü belirtildi.
Konuya ilişkin daha önce de açıklamalar yapıldığı anımsatılan açıklamada, Anayasa’nın 104. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre ”sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belirli kişilerin cezalarını hafifletme veya kaldırmanın” Cumhurbaşkanının yürütme alanına ilişkin görev ve yetkileri arasında olduğu kaydedildi.
Açıklamada, ”Cumhurbaşkanlarının bu yetkisi sadece hürriyeti bağlayıcı cezaların hafifletilmesi veya kaldırılmasıyla ilgili olup, kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmayan tutuklular hakkında bu yetkinin kullanılması anayasal olarak mümkün bulunmamaktadır” denildi.
Açıklamada, Cumhurbaşkanlarının bu yetkilerini, kendiliğinden değil, hükümlünün söz konusu şartlara uyup uymadığını belirleyen devlet hastanesince verilen sağlık kurulu raporu ve bunu teyit eden Adli Tıp Kurumu raporlarına dayanan dosyasının Adalet Bakanlığınca Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine sunması üzerine kullandığı ifade edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
”Affa ilişkin söz konusu prosedür ise hükümlünün veya avukatlarının ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı müracaat üzerine savcılıklar tarafından yürütülmekte ve bu şekilde tekemmül ettirilen dosyalar Cumhurbaşkanının takdirine sunulmaktadır. Af talebinde bulunanların durumları Cumhurbaşkanlığında, dosya üzerinden ve raporlarında yer verilen bilgilere göre değerlendirilmektedir.
Bu sebeple basın ve yayın organlarında isimleri geçen ancak yukarıda belirtilen işlemlerinin tamamlanmaması ve dosyalarının Cumhurbaşkanlığına intikal ettirilememesi sebebiyle durumları Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından değerlendirilemeyen bazı kişilerin cezalarının kaldırılması için Sayın Cumhurbaşkanımıza çağrıda bulunmanın kamuoyunu yanlış yönlendirdiği düşünülmektedir.”
Konuya ilişkin daha önce de açıklamalar yapıldığı anımsatılan açıklamada, Anayasa’nın 104. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre ”sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belirli kişilerin cezalarını hafifletme veya kaldırmanın” Cumhurbaşkanının yürütme alanına ilişkin görev ve yetkileri arasında olduğu kaydedildi.
Açıklamada, ”Cumhurbaşkanlarının bu yetkisi sadece hürriyeti bağlayıcı cezaların hafifletilmesi veya kaldırılmasıyla ilgili olup, kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmayan tutuklular hakkında bu yetkinin kullanılması anayasal olarak mümkün bulunmamaktadır” denildi.
Açıklamada, Cumhurbaşkanlarının bu yetkilerini, kendiliğinden değil, hükümlünün söz konusu şartlara uyup uymadığını belirleyen devlet hastanesince verilen sağlık kurulu raporu ve bunu teyit eden Adli Tıp Kurumu raporlarına dayanan dosyasının Adalet Bakanlığınca Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine sunması üzerine kullandığı ifade edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
”Affa ilişkin söz konusu prosedür ise hükümlünün veya avukatlarının ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı müracaat üzerine savcılıklar tarafından yürütülmekte ve bu şekilde tekemmül ettirilen dosyalar Cumhurbaşkanının takdirine sunulmaktadır. Af talebinde bulunanların durumları Cumhurbaşkanlığında, dosya üzerinden ve raporlarında yer verilen bilgilere göre değerlendirilmektedir.
Bu sebeple basın ve yayın organlarında isimleri geçen ancak yukarıda belirtilen işlemlerinin tamamlanmaması ve dosyalarının Cumhurbaşkanlığına intikal ettirilememesi sebebiyle durumları Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından değerlendirilemeyen bazı kişilerin cezalarının kaldırılması için Sayın Cumhurbaşkanımıza çağrıda bulunmanın kamuoyunu yanlış yönlendirdiği düşünülmektedir.”
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ