Ak Parti ve MHP’nin Öcalan kavgası!
İdam kavgası hararetlendi, liderler yerine canlı yayında bu kez kurmayları birbirine girdi.
İdam kavgası hararetlendi, liderler yerine canlı yayında bu kez kurmayları birbirine girdi. AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Bahçeli’yi Erzurum’da attığı “yağlı urganla” vurunca MHP’li Faruk Bal’dan itiraz geldi. İki kurmay CNN Türk’ün canlı yayında karşı karşıya olmasa da çok ağır sözler sarfetti. İşte detaylar;
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, grup toplantısında idam konusunda “hodri meydan” diye Erdoğan’a seslenen Bahçeli’yi Erzurum’da attığı “yağlı urgan”la vurdu. Bahçeli’nin koalisyon döneminde Öcalan’ın idam edilmemesi için üçlü protokole imza attığını iddia eden Kılıç’a ilk itiraz ise MHP’nin hukukçu kurmayı Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal‘dan geldi. İşte canlı yayında yaşanan o tartışma;
SUAT KILIÇ;
Sayın Bahçeli’nin konuşmalarını yaparken bir nezaket sorunu var. Kavgaların siyasette yaşanması normaldir ama her kavganın geri dönüşü mümkün olacak düzeyde tutulabilmesi liderlerin başarısıdır. Sayın Bahçeli’nin yaptığı konuşmalarda, kurduğu cümle kalıplarında o kadar ileriye gidiyor o kadar ağır cümleler kuruyor ki siyaseten nezaketi sıfıra değil sıfırın da altına indirerek dip noktasına kadar maalesef indiriyor.
Bu tablo karşı cevabı ortaya çıkarıyor ama Sayın Başbakanımız kendi cümlesiyle Sayın Bahçeli’ye cevap vermek yerine Sayın Bahçeli’nin üslubunu geçiştirmek suretiyle sadece geçiştirmekle yetinmiştir.
Sayın Bahçeli’nin ve MHP üst yönetiminin idam konusunda büyük bir kompleksle hareket ettiği görülmektedir. Öcalan’ın idamı MHP’nin iktidarda olduğu zaman gerçekleştirilememektedir. O dönemde DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti idam cezasının kaldırılması için adım atmıştır. MHP hala bu olayın tramvasını atlatabilmiş değil.
“MHP YAĞLI URGANIN HAYRINI GÖREMEDİ”
2007 yılında Sayın Bahçeli, Erzurum meydanında yağlı urganı kalabalığın üzerine atmak suretiyle, “hükümet asmak istiyorsa ipi ben veriyorum” diyerek bir çıkış yapmıştı. Bu çıkışın hayrını MHP görememişti. Bahçeli bugün grup toplantısında yeniden idam polemiğine giriyor, yeniden idam tramvasını altında ezildiğini ortaya koyuyor. Hükümet caniyi asacaksa destek vereceğini söylüyor. Kendisine iki şeyi hatırlatmak gerekiyor.
“HEVESLİYDİNİZ NEDEN ASMADINIZ”
Madem asmaya bu kadar hevesliydi kendi iktidarları döneminde Öcalan’ın asılmayacağına ilişkin üçlü protokole neden imza koydu. İkincisi canini asılması konusunda bu kadar istekliyse neden koalisyondan ayrılarak bunu da ayrılma gerekçesi olarak göstermediler, neden iktidardan ayrılmadılar. Bu iki sorunun cevabını Sayın Bahçeli vermedikten sonra, idam konusunda söyledikleri yaşadıkları tramvanın etkisinde kaldığının göstergesinin olduğunu gösterir.
MHP FARUK BAL
Sayın Suat Kılıçı büyük bir hayretle izledim. Kelimeleri, cümleleri arka arkaya getirerek, yaşanımış bir takım hadiseleri kirleterek hadiseleri kamuoyuna ustaca iletmeye çalıştı. İlk olarak Sayın Başbakan, muhalefet liderleriyle görüşmesinin ana konusunu terör hadisesiyle ilişkilendirmiştir.
“ERDOĞAN’IN AĞIR SORUMLULUĞU VARDIR”
Sayın Başbakan, bizatihi terörün artmasıyla ilgili ağır sorumlulukları olan bir partinin genel başkanıdır. Ağır sorumluluğunun birinci maddesi Sayın Başbakan’ın “Ne mutlu Türküm diyene” diyemeyen bir anlayışa sahip olması, Sayın Başbakan’ın Anayasa ifadesiyle Türk milletinin milli birliğini ve bütünlüğünü mozaiklere ayıran bir anlayışa sahip olması, Sayın Başbakan’ın aynı zamanda Türkiyelili gibi Türk kimliğinden uzaklaşıcı ve coğrafi bir alana milli birliği hapsedici Kandil dağının verdiği sese kulak veren bir anlayışa sahip olmasıdır. Dolayısıyla analar ağlamasın söylemi altında, mozaiğin bir parçası olarak ilan ettiği Kürt kimliğine indirmiştir.
“KÜRT KARDEŞLERİMİZE AYRIMCILIK YAPILMIŞTIR”
Dolayısıyla milli bütünlüğünü cadırtatmıştır, milli yıkım projesinin mimarı olmuştur. Bu yıkım projesinde milletimizin kaynaşmış evlatları, bin yıllık kardeşliği doğurmuş olan bir kültürü çatırdatmıştır. İnsanlarımız günde 5 vakit aynı kıbleye aynı kabeye dönerken, insarlarımız aynı Allah’a aynı peygambere inanırken aynı acılara paylaşmış böylece kaderde ve tasada bir hale gelmiş iken PKK terör örgütünün altına Kürt kardeşlerimizi atmış ve ayrımcılık yapmıştır.
(İrfan Değirmenci söze karışınca işler karıştı. Bal, sözünün kesilmemesini isteyerek tepki gösterdi)
Lütfen benim cevap hakkıma saygı gösterin. Ben bunları ifade etmek zorundayım. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi’ni ağır biçimde suçlamıştır sizin misafiriniz. Sayın Başbakan, böyle açılım adı altında önce Kürt açılımı dediği sonra korkup adını hiçbir ahlakı değerle hiçbir akademik değerle paylaşmayan biçimde demokrnatik açılıma değiştiren, bu da tutmayınca “Milli Birlik ve Kardeşlik” açılımı diye değiştirdiği içi boş projeyle milletin bütünlüğünü parçalamıştır. Başbakan’ın hem içenide hem de dışarıda güvenilirliğini yitirmiştir. Başbakan, geçmişteki olayları çarpıtarak samimiyetten uzak bir biçimde ve kirli bilgilerle kamuoyunu yanlış bilgilendirmektedir.
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ