AVON Kataloğu Tefsiri
Geçen gün bir arkadaşım çok güzel bir yazı paylaştı benimle, “AVON KATALOĞU TEFSİRİ” adında. İlk bakışta acaba AVON firmasının sahibi hakkında bir yazı mı diye düşündüm ancak okuyunca ne kadar manidar bir yazı olduğunu gördüm.
Kadınlarımızın ellerinde Kur’an-ı Kerim olması gerekirken, onun içinden mesajları paylaşmaları hayatlarına tatbik etmeleri gerekirken ve böylelikle nurlanmaları gerekirken onların ellerinde bir katalog onu anlatıyor ve ürünlerini satmaya çalışıyorlar. Dünyevi telaşlarla meşgul olmaya devam ediyorlardı.
İşte o yazının tamamı. Lütfen okuyun ve paylaşın ki bazı gerçeklerin farkına geç olmadan varalım inş.
“Devlet memurlarının, özellikle bayanların ellerinde kutsal bir kitapçık geziyor yıllardır. Bu katalogla yüzler nurlanıyor, tüylenmeler gecikiyor, cemaatler kuruluyor, herkes birbirine sıkı sıkıya bağlanarak kardeşlik, ülküdaşlık sağlanıyor.
İnsanlar birbirine ürün satarak geçiniyor, gençleşiyor. Kotasını, yani zikrini tamamlayana yeni kapılar açılıyor, yeni zikirler veriyorlar, saadet yurdu olan kozmetik cennetine uçuyorsunuz. Her ay, başka insanlara tebliğ etmek zorundasınız.
Kozmetik ürünlerin kalitesinden, taksit imkânlarından bahsederek mürid topladıkça sizin ürünleriniz daha ucuza geliyor ve siz herkesten güzel oluyorsunuz?
Modern kadınlar, Avon Kataloğu okudukları kadar Kuran okusalardı, önce kendi çocukları ve erkekleri sonra da ümmet kurtulacaktı ama olmadı! Madem bu çağın bir dili var, ben de elimden geldiği sürece “Avon Kataloğu Tefsiri” yaparak sizleri aydınlatmaya çalışacağım bilmiş olun.
Gençlerimizde fiziki güzelliği takıntı haline getirerek güzellik uğruna her şey mubah haline getirilmiş oldu. Menşei Yahudi olan bu firmalar para tarikati gibi çalışarak özellikle kadınlardaki güzellik duygusunu koz olarak kullanıyorlar. Yüzlerin sadece nurla parladığı kadınlarla fondeten kullanarak parlayan J kadınlar arasındaki fark fizik boyalı at gözlüğü kullanmayanlar tarafından algılanıyor sadece. Tesettür kadını kimlikleştirirken modern havai sıkmabaş tesettürlü kızlarımız altlarını çektikleri kot pantolon ve mendil eşarplarıyla hangi dinin tesettür anlayışını uyguluyorlar acaba? Giyinik çıplak olarak Resulullah’ ın tabir ettiği ve cennete değil girmek kokusunu dahi alamayacaklar dediği gruba vücutlarındaki kiloları nerdeyse gramlarıyla ortaya çıkaran kıyafetleri ve modern mendil eşarplarıyla tesettüre hanımlarda mı giriyor ne dersiniz? Kıyafetimizde Rahmani bakış ne kadar etkili oluyor sizce? Ya da elalem ne der mantığı? Çarşaf artık neneden kalma, pardesüler ise anne kıyafeti olmadı mı?
Tesettür dikkati vücuda çekmek değil, dişilik değil, kişiliktir diyen dinimizin hanımları rengârenk kıyafetler ve uçan eşarplarla kişilik- dişilik testinin hangi merhalesinde kalıyorlar dersiniz? Çözüm kuralları konulmuş bir oyunda mızıkçılık yaparak oyunu bozmaksa hanım arkadaşlar İtalyan, Yahudi firmaların ürettiği eşarplar , vücuda yapışan kıyafetler, kot pantolonlar ve boya fıçısı yüzlerle bu oyunu bozdular zaten. Yüzlerini avon katalokları ile değil de Rahmanın katoloğunu değiştirmeden nurlarla boyamaya çalışan, kişilik testini dişilikle deldirmeyen, ben buradayım bana bakın, beni görün diye gram ağırlığını ortaya koyan kıyafet yerine Rahmanın istediği kıyafetlerle dolaşmaktan memnuniyet duyan, fiziğini değil ahlakını öne çıkaran, elalemin değil Rahmanın gözlüğünü kullanan gençlerin sayısının artmasıdır dileğimiz.
Fiziği ile öne çıkanların değeri fizikleri kadardır ve kullanma süresi fiziğine göredir. Duruşu dava olan, bakışlarında feraset, tavırlarında İslam olan, parfüm yerine İslam kokusuyla dolaşan, avon katoloğu yerine, Kuran okuyan, pudra yerine nur kullanan, dişilik testine değil girmek esamesini bile okutmayan, kıyafetinin alıcılığını değil ahlakının güzelliğini konuşturan Hz.Fatıma bakışlı, Hz.Fatıma duruşlu, Hz.Fatıma yüzlü nadide kızlarımızın değeri ise 2 dünyalıktır ve gerçek ücretlerini inşallah Rabbül aleminden alacaklardır.
Aslında bu erkekler tarafından BEĞENİLMEK veya Rahman tarafından beğenilmek isteyenlerin mücadelesidir. Saflarınızı iyi tercih edin. Müslüman iki dünyalık yaşayan iki dünyalığa kuşanandır. Unutmayın kıyafet tercihiniz aynı zamanda dişilik mi kişilik mi hangisini öne çıkaracağınızın da tercihidir.
Kıyafetin etkileyiciliğinın süresi varken ahlakın etkileyiciliğinin süresi sonsuzdur. Bizlerde sonsuz olana iman ettiğimize göre saflardaki tercihimiz kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Ya alınmış kaşlar, boya fıçılı yüzler , gram gösteren kıyafetler Ya Rabbi senin yarattığın gibi güzel olunmuyor ben işte böyle daha güzelim manasına, saygısızlığına, bir nevi meydan okumaya geliyorsa. Tefekkür ediniz, tefekkür ediniz, tezekkür ediniz, bir daha tesettüre giriniz. Hakiki manada tesettüre giren arkadaşlara selam olsun!!
Bülent Akyürek”
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ