Haber 16

DEŞİFRELER

Yıl 1989…..

  • Son Dakika
  • 23 Mart 2009
  • DEŞİFRELER için yorumlar kapalı
  • 372 KEZ OKUNDU

DEŞİFRELER


Yıl 1989





 



Yıl 2009.



Yirmi yıl önce yazdığım yazının içeriğinde bahsettiğim;Filistin,Afganistan,Hindistan,Azerbaycan, Çin vs. gibi yerlerde Müslümanlar yine tıpkı yirmi yıl öncesinde olduğu gibi zulüm altındalar.Yani aradan geçen bu zaman zarfında yine değişen bir şey yok.Ayrıca burada bir parantez açarak şunu söylemem gerek;ben sanıldığı gibi 5 yıl önce yazdığım ilk kitabımla mücadeleye başlamadım.20 yıl önce genç bir delikanlı iken,o günkü bilgi dağarcığımız ve görüşümüzle çeşitli legal toplantılara katılarak, kendimizce,kendi algılayışımıza göre bir hak mücadelesi veriyorduk.Benden 40 yıl önce yazan değerli büyüklerimiz de aynı mihver üzerinde yazılar yazarak mücadele veriyorlardı.Tıpkı bugün olduğu gibi…



 Ama dikkate ettiniz mi,değişen bir şey yok!Anlatmak istediğimi fazla vaktinizi almadan kısa olarak izah edeceğim.Ben o dönemdeki yazılarımdan birini bugüne uyduğu için, Milli Gazete’deki makalemi yukarıda tekrar sizlerin dikkatine sunmak istedim.Neden mi?Yirmi yıl öncesi ile hatta 40 yıl öncesi büyüklerimizin yazıları ile bugün arasında bir fark yok.



 



Neydi içerek aşağı yukarı; İsrail,ABD  vursun-bu gruba AB’yi de ekleyelim- İslam ülkeleri ise yaralıları paylaşsın.Yakılıp yıkılan  Müslüman ülkelerini, seçilen İslam ülkelerinin müteahitleri tekrar inşa etsin.İnşa etsin ki,yeniden yıkılmasına,sistemin işlemesine katkıda bulunsun.Ne o içerik?Ağlayalım,dua edelim,üzülelim vs. Tabii ki ağlayacağız,üzüleceğiz,dua edeceğiz…Ama yapmamız gereken bu kadar mı?Elimizden gelen bu mu?.Gece saat 03.00’te Baki Günay ,Erol Derman  ve Zübeyir Somuncu kardeşimizle birlikte iken  bu konuları tartışıyoruz.Ortak kanı şu oldu:Bu tür yazılar,bir acizliğin bir oyalamanın parçası mı?(Burada  samimi olanları tenzih ederim.) Peki bunların sebebi ne? Kısaca söylemek gerekirse; dünyada bir gerçek İslam var.Bir de İslami ideoloji var.İslam, Allah’ın hak dini.Temsilcileri ise biz Müslümanlar.İslami ideoloji ne peki? Birilerinin bu hak dini ekolleştirdiği, politize ettiği, din sanılan bir olgu.Peki bunun temsilcileri kim?Yine biz Müslümanlar.Peki aradaki fark ne? İslam, Allah’ın bildirdiği açık  ve net ayetlerle, usullerle, yollarla yaşanır. İslami ideoloji ise, beşerin metoduyla.Peki bu İslami ideolojiyi dünyada kim yönlendirir? Siyonizm, İsrail, Vatikan dolayısıyla ABD ve AB. Bu cepheye biz Müslümanlarda bilmeden destek veririz. Aslında hepimizin derdi İslama hizmettir, bunda samimiyiz.Peki bizim bu iyi niyetimiz neden İslami ideolojiye hizmete döner? Bu ideolojinin senaryosunu yazanlar; her kesime bir takım roller biçerler. İsimler koyarlar: Ilımlı İslam, yeşil kuşak İslam, radikal İslam gibi…Ülkelerin yöneticilerine de  bu politik metotlar uygulatılır.Ilımlısı,radikali,azılısı,liberali vs. Tüm Müslümanların arası açılarak birbirleri ile karşı karşıya getirilir. “Bakın başımıza ne geldiyse bu radikalciler yüzünden geldi,bakın ne olduysa bu ılımlılar yüzünden oldu” vs. gibi söylemlerle Müslümanların bir araya gelmesi engellenir. Oysa bu kamplara bölünmüş hangi kesime sorsan ortak cevap şudur: “Biz Allah için mücadele ediyoruz”. “Evet doğrudur.” Ben  Allah için mücadele eden Müslüman kardeşlerime art niyetli olduklarını söylemekten haya ederim.Ama anlatmak istediğim şu: Bu Allah için uğraşlarımız döner dolaşır, biz farkında olmadan İslami ideolojiye hizmet olur.



 



Öyle tuzaklara çekerler ki, bu sinsi planlar neticesinde bakarsınız ki, biz birbirimize  düşman olmuşuz. İslami ideolojiyi kullanalar, yani bu senaryoyu yazanlar, bir bakmışınız ki samimi kitlelere başrol verip, kendi isteklerine uygun oyuncu yapmışlar. Bu işi üstlenenler şöyle düşünür: “Biz bu metotla,dünyanın gerçekleriyle, kendi hizmetimize alan açarız.”Ama işler hiç de onların düşündüğü gibi olmaz.Neden mi? Çünkü bu senaryoyu yazanlar, oyunun sonunu da yazarlar.Oyuncular, figüranlar kendi rollerinin baskın olacağını sanırlar ama filmin sonu hiç de düşündükleri gibi bitmez. SON farklı olur…Yani bunlar hizmet ettiklerini sanırlarken bir bakarlar ki, bir Müslüman diğer Müslüman kardeşinin gözünde düşman olmuş.



 



Yine hükümetler değişir, aynı milletin çocukları şöyle der: “Siz o gün Irak’ta 1,5 milyon Müslüman’ın kanı dökülürken, İsrail Gazze’de çoluk çocuğu öldürürken, Afganistan’da ve diğer  ülkelerde Müslümanlar zulüm altındayken ne yaptınız?” Tıpkı iktidardayken onlarında kendilerinden öncekilere söyledikleri gibi. Bu kısır döngü böyle sürer gider…Olan Müslümanlara olur, millete olur…Müslümanların hoşgörülü olma hassasiyetlerini kullanırlar ve diğer Müslüman kardeşlerinin gözünde düşman ilan edilirler…



 



İslam;  ‘Müslümanlar KARDEŞTİR’ der.



İslami ideoloji ise; onlar ‘ŞUCU BUCU’ der.



İslam; ‘ Zulme dur demeyen,haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır’ der.



İslami ideoloji ise; 1,5 milyar İslam alemi gözü önünde Müslümanlara yapılan vahşetleri, katliamlar seyrettirir.Kınamaya bile yanaştırmaz.



 



Yarın senaryoyu yazanlar  yine boş durmazlar.Yarın görürsünüz.İslam ülkeleri birbirine düşer. “Sen ne yaptın,sen şunu yaptın bunu yaptın” vs. diye.Hacivat-Karagöz gösterisidir bu.Bir gölge oyunudur anlayacağınız.Oysa bu oyunda onu tutan ellere bakmalıyız.Biz sadece Hacivat-Karagöz’e bakarız, onu oynatan, söyletene bakmayız. Kimimiz Hacivat’çı oluruz, kimimiz Karagöz’cü.



 



İslam der ki; DÜŞMANINI  TANI.



 



İslami ideoloji ise adeta Müslümanlara  “Stockholm Sendromu” yaşatır.(Rehinenin kendini rehin alana aşık olması.)



 



İslam “aklınızı çalıştırın” der.İslami ideoloji ise alçak bir Arap Şeyh’ine Bush’a atılan ayakkabıya 10 milyon dolar ödetip, aldırır. 1,5 milyon Müslüman’ın kanının bedeli bir çift ayakkabı olur. İslami ideolojinin kahramanlık tanımı  budur. İslami ideoloji “İslami ürünlere boykot” der. “Şu ürün Yahudi’nin, bu ürün masonunu” der, amma İslami TV’lere de reklamını verdirir.Örnekler daha da çoğaltılabilir…



 



Peki çare ne? Çare İslami ideolojiden İslam’a dönmektir.Fırkacı olmamaktır. Fitneye alet olmamaktır. Müslümanların önce birbirini sevmesi gerekir



. Herkes kendine öz eleştiri de bulunmalıdır. Güvendiğimiz, elini eteğini öptüklerimizi putlaştırmamak, onların da yanılabileceklerine iman etmektir. 20 sene evvel yazdığım makalenin şu an güncelliğini koruduğuna inandığım şu satırlarına tekrar dikkat çekmek istiyorum. “Aydınlanmaya bayrak açmış,Müslümanları uyandırmak.” Nefsi cihad ve kalemle,fikirle dostumuzu düşmanımızı iyi tanımak. Düşmanımızın hilelerini ve davranışlarını,tavırlarını  bilmek ve buna göre bilinç oluşturmaktır.



 



Senaryoyu yazanlar, daha evvel Melami Savaşları Kitabı’nın (Kasım 2006 Basımı) 183-184. sayfalarında da yazdığımız gibi amaçlarından biri İslam dünyasına sözde bir halife tayin etme gayretleri var.



 





 



 



Çok açık oyunlar oynanıyor. “Seni halife yapacağız, yürü” derler.Kendi milletine, dindaşına düşman ederler, sonra da seni düşman ettiklerine teslim ederler. Tıpkı Şerif Hüseyin’e  halifelik vaad edip, Osmanlı’ya saldırtıp, sonra da yine Osmanlı’ya teslim edip astırdıkları gibi. Bebek katiline; “yürü senin arkandayız” deyip, kullanıp teslim ettikleri gibi. Saddam’ı destekleyip, yine kendi milletine astırdıkları gibi.Almanya’da sözde federal İslam devleti  kurdurtup, onları kullanıp, liderlerini ve kadrosunu teslim ettikleri gibi. Şimdi bakalım bu tuzaklara kimler düşecek?



 



Artık 20 yıl öncesindeki gibi yazılar yazmıyorum.Şimdi şeytanilerin, haçlıların planlarını deşifre eden yazılar yazıyorum. Bir bilinç oluşsun diye yazıyorum. Yazmamdan rahatsız olanlar var, biliyorum. Onların planlarını, projelerini bilmesek, bizi böyle birbirimize yedirirler. Misal  İsrail ile Filistin arasındaki ateşkes bittiğinde; biz Netpano.com yazarları bile, İsrail’in Filistin’i her an vuracağını biliyorduk.Bu kahinlik, evliyalık değil. Karşındakinin ciğerini bilirsen, nasıl nefes aldığını o nefesle ne yapacağını da bilirsin.Bu adeta bilimsel bir olaydır.



 



Ne yaptı Yahudi? Gazze soykırımını yapmadan önce Türkiye’ye geldi. Başbakan ile görüştü ve gitti.Ve ardından da soykırımını yaptı. Türkiye’yi, İslam dünyasında işi biliyordu havası yaydı. Az önce söylediklerimle beraber düşünürsek; Türkiye’yi hem içeride hem de dışarıda düşman gösterdi. Ama ne oldu?Bir başka açıdan bakarsak, ben yazılarımda ve TV konuşmalarımda hep şunu altını çiziyorum özellikle vurgu yapıyorum: TÜRKİYE AHİR ZAMANDA YILDIZ OLACAK! Bu durum bizim idarecilerimizin becerikliliğinden değil,MURADULLAH böyle olduğu için….Geçenlerde bir gazete de, bu görüşüme katıldı.Ancak onlar Muradullah yerine tarih kelimesini koyarak benim görüşüme iştirak ettiler.Amerika’da bir düşünce kuruluşu da : “Çin’ce öğrenmeyi bırakın Türk’çe öğrenin.Asrın yıldızı Türkiye olacak” dedi.  http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1052258



 Dikkat!Osmanlı projelerine dikkat etmeliyiz.Bölgeyi kontrol altına alabilmek için yeni Osmanlı projeleri kulaklara üflenmektedir. Bu tür  yeni Osmanlıcılık söylemleri kulağımıza hoş gelse de, gururumuzu okşasa da kanmamak gerekir.Bizim projemiz ‘BÜYÜK TÜRKİYE’ projesi olmalıdır. Birleşmiş Türk Devletlerine ilaveten; Arap Devletleri, Kafkasya, Balkanlar ve Afrika Kıta’sı da bizim eyaletimiz gibi olmalıdır.Onların lütfettiği, sahte Yeni Osmanlı projesi olmamalıdır.Unutulmamalıdır ki; Selçuklu da bizim atamız….



 



Bu arada özellikle bir vurgu daha yapmak gerekir.Ortadoğu’da İran’ı etkisizleştirip, Türkiye’ye gaz verme  yoluyla olayların içine çekmeye çalışanlara özellikle dikkat etmeliyiz.



 



Tekrar konumuza dönecek olursak;Yahudi’nin oyununa rağmen ne oldu?Araplar kendi milleti içersinde kınandı ve Türkiye ‘Yıldızlaştı.’Tüm İslam ülkeleri Türkiye’ye övgüler yağdırdılar.Yahudi’nin Türkiye’ye kurduğu plan tutmadı tam ters tepti. ‘Her şerde bir hayır vardır.’ Ayeti tahakkuk etti.



Ne oldu:



 



1-Türk Devleti tüm İslam aleminin gönlünde taht kurdu.Araplar ve Arap hayranları hayal kırıklığına uğradılar.



 



2-Tüm dünya, Yahudilerin ne kadar vahşi olduklarını gördü. Katliam görüntüleri tüm insanlığın hafızasına adeta kazındı.Tıpkı Bush gibi. Bush’un 8 yıllık kanlı imajını, katil İsrail Devleti 8 günde yaptı.İsrail’in sonu iyice yaklaştı.O gün geldiğinde şeytaniliklerinin hesabını verecekler!



 



DEŞİFRE -1- : Yüce Allah (c.c) yükselteceği milletin neslini zeki doğurtur.Bu bir alamettir anlayana.Türk çocukları şimdi çok zeki. Bilgisayarından başka alanlardaki  birçok teknolojiye kadar birçok konuya hakimler. İyi bir eğitimle bu zekaları ‘Büyük Türkiye’ için yönlendirilmeye hazırdırlar. Şimdi dikkat! Okullarda ve dershanelerde sık sık  sınavlar yapılıyor.Seviye tespit sınavları ve diğer sınavlar…Bunlar bir bilgisayarda toplanıyor. Şeytaniler bu bilgileri tüm dünyadan topluyorlar. Ve IQ’su en yüksek Türk öğrencilerini görüyorlar. Bu yüzden boş durmuyorlar. Aldıkları kararla; Türk milletinin zekasını mongol yapmak  için; özellikle okul kantinlerinde, bugün tüm sağlık uzmanlarının zararlı dediği, çocukları obez yapan, patates, cips vs ve daha bilinmeyen bir çok  maddeleri çocuklarımıza yediriyorlar. Okul dışında da; Tv’lerde sık sık izlediğimiz, esrar ve uyuşturucu belalarını taşeronları vasıtasıyla çocuklarımıza musallat ediyorlar. İnternet ve cd’ler vasıtasıyla gayri ahlakiliği yaymaya çalışıyorlar.Bu nes

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ