Haber 16

Leyla ile Mecnun hikayelerindeki sırlar perdesi

Aşkdan bahsedilince herkesin bir tarifi, bir yorumu olur. Belki Kendine göre herkes aşkı yaşadığını zanneder. Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirinin aşkı gibi der hatta. Mecnun Leylası için çöllere düştü, Ferhat Şirin için dağları deldi. Peki bu hikayeleri ayrıntılarıyla ne kadar biliyoruz?

Leyla ile Mecnun hikayelerindeki sırlar perdesi
  • Gündem / Son Dakika
  • 03 Ekim 2012
  • Leyla ile Mecnun hikayelerindeki sırlar perdesi için yorumlar kapalı
  • 270 KEZ OKUNDU

Leylâ ile Mecnun, Arap efsanesine dayanan klasik aşk hikâyesidir.Nizami başta olmak üzere birçok kişi tarafından işlenmiş olan konuyu Fuzulî,1535 yılında mesnevî türünde kaleme almıştır. Eser hala çok kıymetlidir. Mesnevî tarzına ve Türk diline yenilik getirmiştir.
 
Bu aşk hikayesinin konusu şöyledir:
Leyla ve Kays(Mecnun’un asıl adı) ilkokul yıllarında birbirlerine âşık olmuşlardır. Kısa zamanda her yere yayılan bu aşkı duyan annesi Leyla’yı okuldan alır ve Kays’la görüşmesini yasaklar.
 
Ayrılık ıstırabıyla mahvolan Kays halk arasında Mecnun diye anılmaya başlar. Bu sevda yüzünden çöllere düşen Mecnun’a (Kays’a) birçok kişi Leyla’yı unutmasını söyler; ancak onun için kainat artık Leyla’dan ibarettir ve hiçbir şekilde bu aşktan vazgeçmez.Hatta dedesi onu bu dertten kurtulmak üzere Allah’a yakarması için Kabe’ye götürür.Hatta dedesi onu bu dertten kurtulmak üzere Allah’a yakarması için Kabe’ye götürür.Ancak, Leylâ kendisini bir perinin sevdiğini ve eğer kendisine dokunursa ikisinin de mahvolacağını söyleyerek İbn-i Selâm’ ı vuslatından uzak tutmayı başarır.
 
Mecnûn, çölde, Leylâ’ nın evlendiğini arkadaşı Zeyd’ den işitince çok üzülür. Leylâ’ ya acı bir sitem mektubu gönderir. Leylâ da durumunu bir mektupla Mecnûn’ a anlatır. Kendisini anlamadığından dolayı o da sitem eder. Bir müddet sonra Mecnûn’ un âhı tutarak İbn-i Selâm ölür.
 
Dünyayla bütün bağlantısı kesilir ve sadece ruhuyla yaşar hale gelir Mecnun. O, çölde âhular, ceylanlar ve kuşlarla arkadaşlık etmektedir ve mecâzî aşktan ilâhî aşka yükselmiştir.
 
Bir gün Leyla çölde Mecnunu bulur ama Mecnun onu tanımaz ve “Leyla benim içimdedir, sen kimsin?” der. Leyla, Mecnunun ulaştığı mertebeyi anlar ve evine geri döner ve üzerinden fazla zaman geçmeden Leyla hayata gözlerini yumar.Gelip mezarını kucaklar, ağlayıp inler; “Ya Rab manâ cism ü cân gerekmez Cânânsuz cihân gerekmez.” Der, kabri kucaklayarak ölür.
 
Bir müddet sonra Mecnûn’ un sâdık arkadaşı Zeyd Rüyasında, Cennet bahçelerinde birbiriyle buluşmuş iki mesut sevgili görür. Bunlar kimdir? diye meleklere sorunca, derler ki: “Bunlar Mecnûn ile onun vefalı sevgilisi Leylâ’ dır. Aşk yoluna girip temiz öldükleri, aşklarını dünya hevesleriyle kirletmedikleri için burada buluştular.” derler.Bu mesnevide Fuzuli, dünyevi aşkı bir basamak olarak kullanıp onun üstünden maddeden ayrılıp tamamen ruha ait olan ilahi aşkı anlatır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ