Haber 16

Türkiye’de neler değişecek?

1982 Anayasası’nda yeterli ilgiyi görmeyen çocuklar, Anayasa’da yapılan değişiklikle uluslararası sözleşmelere uygun bir korumaya kavuşuyor.

Türkiye’de neler değişecek?
  • Gündem / Son Dakika
  • 24 Ağustos 2010
  • Türkiye’de neler değişecek? için yorumlar kapalı
  • 256 KEZ OKUNDU

Değişikliğin çocukları doğrudan ilgilendirdiğini belirten uzmanlar, düzenlemeyle ailenin en zayıf halkası olan ve anne-babanın inisiyatifine bırakılan çocukların birey olarak kabul edildiğine dikkat çekiyor.


NEDEN HAZIRLADIK?


Türkiye 30 yıldır bir darbe anayasasıyla yönetiliyor. 12 Eylül 1980’de iktidara el koyan askerlerin himayesinde hazırlanan Anayasa bugüne kadar birçok kez değişikliğe uğradı. Ancak hiçbir değişiklik 12 Eylül 2010’da halkoyuna sunulan değişiklik paketi kadar tartışma konusu yapılmadı. Üç haftadan daha az bir süre kalmasına rağmen referandum süreci paketin içeriğinden çok siyasi tartışmaların gölgesinde geçiyor. Seçmenlerin büyük bir bölümü Anayasa’da ne gibi değişikliklerin yapıldığından habersiz. Her ne kadar referandum tartışmaları HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısı ve görevleriyle ilgili maddeler üzerinden yürütülse de pakette 70 milyonu ilgilendiren çok önemli değişiklikler yer alıyor. Memurları, emeklileri, çocukları, kadınları ve engellileri doğrudan ilgilendiren değişiklikler var. YAŞ ve HSYK ihraçlarına yargı yolu getiriliyor. Sivil ve askeri yargının alanları yeni baştan çiziliyor. BUGÜN, okurlarının bilgi sahibi olarak sandık başına gitmesi amacıyla 12 Eylül’de halkoylamasına sunulan değişiklikleri sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve uzmanlarına sordu. Anayasa paketi ‘Hayatımızda neleri değiştirecek?” sorusuna cevap arandı. Alanında yetkin isimler değişiklik yapılan maddeleri tek tek değerlendirdi.


ESKi HALİ


MADDE 41. – (Değişik: 3.10.20014709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.


YENi HALİ


MADDE 41.- (Değişik: Her çocuk, korunma ve 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk bakımdan yararlanma, yüksek toplumunun temelidir ve eşler yararına açıkça aykırı olmadıkça, arasında eşitliğe dayanır. ana ve babasıyla kişisel ve Devlet, ailenin huzur ve refahı ile doğrudan ilişki kurma ve özellikle ananın ve çocukların korun- sürdürme hakkına sahiptir. ması ve aile planlamasının öğretimi Devlet, her türlü istismara ve ile uygulanmasını sağlamak için şiddete karşı çocukları koruyucu gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. tedbirleri alır.


Anayasa’da çocuklara ‘devlet koruması’nı getiren bölüm “Ailenin Korunması” başlığı altında yer alıyor. 12 Eylül Anayasası’nda hakları zayıf kalan çocuklar ilk kez böylesine bir güvenceyle Anayasa’ya giriyor. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye paralel yapılan düzenlemeyle çocuklara anne ve babalarıyla doğrudan kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkı tanınıyor. Her türlü istismar ve şiddete karşı devlet güvencesi geliyor.


ÇOCUK İSTİSMARINA SON


Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı Halide İncekara, Anayasa’nın ‘Çocuk ve Aile’nin Korunması’ ile ilgili maddesinde yapılan değişikliğin Türkiye’de 27 milyon çocuğun geleceğini ilgilendirdiğini söyledi. Konuya AK Parti meselesi olarak bakmanın doğru olmadığını belirten İncekara, “Anayasalar ülkelerin vizyonunu gösterir” diyerek Anayasa değişiklik paketinde ilk pozitif adımın çocuk ve kadın konularında başladığını dikkat çekti. Değişiklik paketinin çocuk ve kadın konularından başlamış olmasının önemine vurgu yapan İncekara, “Ne kadar saygı duyulması gereken ne kadar olumlu bir adım ve gelişmedir” dedi. Çocuk ve kadına yönelik pozitif ayrımcılığın önünün açılacağını aktaran İncekara, bu konuda atılacak adımların Anayasa’nın eşitlik’ ilkesine aykırılığının öne sürülemeyeceğini anlattı.


“SEVGİ ÇOCUKTUR”


Türkiye’nin kurucusu ulu önder Atatürk yaşasaydı Anayasa değişiklik paketini hayata geçirmek için gayret gösterenlere büyük destek vereceğini savunan İncekara, “Verir hatta bu pakete ‘EVET’ derdi” ifadesini kullandı. “Şimdi yıllardır Atatürk’ü istismar edenler arasından bunu nereden çıkartıyorsun diyenler olabilir, olacaktır da” diyen İncekara, şöyle devam etti: “Onlara Atatürk’ün hayatını ve eserlerini iyi okumaya davet ederken Atatürk’ün bütün sevdiklerine ‘çocuk’ diye ses- lendiğini hatırlatmak yeterli diye düşünüyorum… Yani Atatürk’ün gözünde, yüreğinde, sözlüğünde sevgi çocuk demekti… Atatürk çocuk davasının önemini her ortamda vurgulayarak çocuklara yönelik hizmetlerde rehberlik yapmayı sürdürmüştür”‘


AİLEYE KARŞI ÖNLEM


Uygulamaya dönük adımların atılmasıyla referandumdan EVET çıkması durumunda bireylerin her türlü istismara karşı daha iyi korunmasının yasal temele kavuşacağını kay- deden İncekara, ‘Tine yasalar önünde erkeklerle eşit haklara sahip olan, ancak toplumsal hayattaki pratiklerde karşılaşılan engeller ortadan kaldırılarak kadınların daha rahat hareket etmesinin yolu açılacak. Örneğin işe alımlarda kadına öncelik verilebilecek. Bu sayede devletin, tüm toplum kesimleri arasında bir yandan eşitliği sağlamaya, diğer yandan da korunması gerekenleri korumaya yönelik özel tedbirler alabilmesinin önü açılacak. Bu amaçla yapılan düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırı kabul edilemeyeceği anayasal güvenceye kavuşturuluyor” dedi.


‘Anayasa değişikliği paketinde ‘çocuk’ ibaresinin yer alması “çocuk hakları” ve “çocuğun yüksek yararı” ilkelerininAnayasa metnine eklenmesi çocuk haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelere paralel olarak yapılan düzenlemelerdir” diyen İncekara, “Mevcut durumda taslağın 4. maddesiyle Anayasa’nın “Ailenin Korunması” kenar başlıklı 41. maddesinin başlığı “Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları” şeklinde değiştirilmiştir. Burada ‘çocuğun yüksek yararı’ şeklinde ibare getirilmesiyle çocuğun ailesinin istismarına karşı korunmasının yolu da açılmış bulunmaktadır” diye konuştu.


BU AK PARTİ MESELESİ DEĞİL


Değişiklik metninde “Devlet, şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alır” ibaresiyle özellikle şiddet mağduru ve suça itilen çocukların düşünüldüğünü kaydeden İncekara, “Bu düzenleme ile çocuk hakkında ailesinin iradesi hilafına düzenleme yapmanın anayasal dayanağını oluşturarak çocuklara yönelik ek bir koruma getirmiştir” dedi. Dayanağını halktan alan bir anayasanın tüm toplumu kucaklayan bir anayasa olduğunu belirten İncekara, “Bizimde tüm derdimiz, budur… Bizler aslında geçmişimizi değil geleceğimizi oylamak için sandığa gideceğiz… O gittiğimiz sandıkta kullanacağımız oyun Türkiye’deki 27 milyon çocuğu ve onların geleceklerini ilgilendirdiğini unutmamalıyız” diyerek önemli bir noktaya dikkat çekti. “Bu AK Parti’nin meselesi değil milletin meselesidir” diyen İncekara, “Bu bağlamda ülke nüfusunun yarısını oluşturan çocukların insan haklarına uygun bir yaşam sü-rebilmeleri için yasal düzenlemeler ve uygulamaların yapılması önem taşımaktadır” dedi.


Çocuk Vakfı Başkanı ve Türkiye Çocuk Hakları Kongresi Genel Yönetmeni Mustafa Ruhi Şirin:


ÖNEMLİ AMA YETERLİ DEĞİL


Ekonomik gelişmeye paralel olarak sosyal ve kültürel gelişmenin sağlanması, Anayasa’dan başlayarak yeni toplumsal düzenlemelerin yapılmasını gerektirmektedir. Türkiye, ihtilal dönemi anayasasıyla yönetilmeyi hak etmiyor. 30 yıl içinde yapılan sınırlı düzenlemeler gibi, yapılacak kısmi düzenlemeler de toplumun beklentilerini karşılamaktan uzaktır. Anayasa’da yapılması düşünülen her düzenlemenin, çocuğun öncelikli yüksek yararına uygun olup olmadığının izlenmesi ve değerlendirilmesi toplumsal sorumluluğun gereğidir. Bu kapsamda Anayasa’da yapılacak çocukla ilgili düzenleme önemli ancak yeterli değil.


Gündem Çocuk Derneği Sözcüsü Ezgi Koman:


HER DURUMDA KORUMAYA ÖNCELİK VERİLECEK


Pakette yer alan Anayasa’nın 10. maddesi ile 41. maddesinde yapılacak değişiklikler, çocukları ‘doğrudan’ ilgilendiren değişikliklerdir. Söz konusu değişiklikler önemlidir ancak çocuk hakları temelli yaklaşım açısından yetersizlikler içermektedir. Ayrıca Anayasa’da ‘çocuğun yüksek yararı’ kavramının yer alıyor oluşu önemlidir. “Çocuğun yüksek yararı kavramı, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin temel ilkelerinden biridir ve çocukları ilgilendiren bütün eylemlerde, öncelikle çocuğun yararının gözetilmesi gerekliliğini anlatır. Çocuğun yüksek yararının göz önünde tutulması demek, onların her durumda korunması ve onlara öncelik verilmesi anlamına gelir. Bu madde ile Anayasa’da bu kavrama referans veriliyor oluşu, çocuk hakları açısından olumlu bir gelişmedir.


Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC) sözcüsü Adem Arkadaş:


TÜM KARARLARDA SÖZ HAKKI OLACAK


Uluslararası Çocuk Merkezi olarak, Türkiye’nin de taraf olduğu BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin temellerinin Anayasa’da yer alması gerektiğine inanıyoruz. Ayrım gözetmeme ve eşitlik ilkesi Anayasa’da yer almasına karşın, sadece ailenin korunması konularında değil her konuda çocuğun yüksek yararı gözetilmesi, yaşama ve gelişmesi için çeşitli önlemler alınması, kendini ilgilendiren tüm kararlarda söz hakkının olması ve görüsünün dikkate alınması gerekir. Yani çocuğun topluma katılımı güçlendirilmesi, yetişkinlerden daha fazla koruma sağlanması ve her türlü ortamda koruma önlemleri Anayasa’da yer alması çocuklarımız için olmazsa olmazıdır. Bu açıdan bu uğurda yapılan her türlü düzenlemeyi olumlu birer adım olarak görüyoruz.


İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül:


DEVLET GÜVENCESİ ÖNEMLİ


Bu maddede bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Çocuk hakları sözleşmesindeki çocuğun yüksek menfaati kavramı, tam olarak getirilemedi. Daha dar kapsamlı oldu. Buna rağmen koruma ile ilgili çeşitli düzenlemeler getirdiği için olumlu bir adım. Çünkü çocukların devlet tarafından korunması çok önemlidir. Ama bu korumanın uygulamaya geçirilmesi ve eğitim, sağlık, sosyal gelişmişlik boyutuyla birlikte ele alınması gerekiyor. 


UNICEF Türkiye Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Talat Sait Halman:


Hayırlı bir değişiklik olacak


Çocuklarımızın korunması ve daha iyi bir geleceğe hazırlanması için yapılan çalışmaların her geçen gün arttığını görüyoruz. Ancak mevcut çalışmalar yeterli değil. Onlara pozitif ayrımcılık getirecek var olandan daha fazlası yapılması gerekmektedir. Tabii bunu için yeni yasaların çıkması gerekli görülüyor. Bu açıdan Anayasa’ya eklenen ‘her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir’ ifadesi çocukların çıkarlarını gözetecek, onları topluma daha yararlı bireyler haline getirecektir. Böyle bir ilkenin Anayasa’da açık bir şekilde yer alması çocuklar için ihtiyaç duyulan doğru bir yaklaşımdır. Bence yerinde ve hayırlı bir ekleme oldu.


BUGÜN

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ