Diyarbakır Cezaevi müze mi oluyor?

Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar, Başbakan Erdoğan’ın, İstasyon Meydanı’nda dün düzenlenen mitingde, Diyarbakır Cezaevi’nin yıkılacağını açıkladığını hatırlattı.

Başbakan Erdoğan’ın, mitingin ardından Karayolları 9. Bölge Müdürlüğünde verilen iftar yemeğinde sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldiğini anımsatan Aktar, buradaki görüşmede Başbakan Erdoğan’a, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin ”müzeye dönüştürülmesine” ilişkin taleplerini ilettiklerini ifade etti.

Diyarbakır Cezaevi’nin yıkılmasının, 12 Eylül sonrasında yaşanan vahşetlerin yıkılması anlamına geleceği görüşünü dile getiren Aktar, şöyle dedi:

”Bu konuyu akşamki görüşme sırasında Sayın Başbakan Erdoğan’a özel olarak söyledim, ‘Diyarbakır Cezaevi’nin yıkılması, hafızamızın silinmesi anlamına gelir’ dedim. 12 Eylülde yaşanan vahşetin gelecek kuşaklarca bilinmesi gerekir. Gelecek kuşakların, darbelerin ne kadar kötü olduğunu algılaması açısından da önemli olduğunu, bu nedenle oranın müze yapılmasında yarar olduğunu söyledim. Başbakan Erdoğan, karar aşamasında bu talebimizi değerlendireceklerini söyledi.”

Başkan Aktar, Diyarbakır Barosu olarak 25-26 Eylülde ”Türkiye Diyarbakır Cezaevi Gerçeği İle Yüzleşiyor” konferansı düzenleyeceklerini belirterek, ”Bu konferansta, Diyarbakır Cezaevi’nde o tarihte yaşananları, tanıklarıyla birlikte kamuoyu ile paylaşacağız” diye konuştu.

Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, 12 Eylül askeri müdahalesinin ardından Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde yaşanan insanlık dışı uygulamaların artık tüm dünya tarafından bilindiğini ifade ederek, Diyarbakır’daki tüm sivil toplum örgütlerinin Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesini istediğini söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın, dünkü mitingde yeni cezaevinin yapılmasının ardından Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin yıkılacağını söylediğini anımsatan Bedirhanoğlu, şöyle dedi:

”Sayın Başbakan Erdoğan’a, dünkü görüşmemizde Baro Başkanımız Emin Aktar cezaevinin yıkılması yerine müzeye dönüştürülmesi talebini iletti. Oradaki sivil toplum örgütünün temsilcileri olarak bizler de tavrımızla bu talebi desteklediğimizi ifade ettik. Başbakanımız, cezaevinin müzeye dönüştürülmesi talebini olumlu buldu. Umarım karar aşamasında bu talebimiz gerçekleşir. 12 Eylül darbesinden sonra Türkiye’deki en büyük vahşet, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşandı. The Times, 2008 yılında dünyanın en kötü 10 cezaevi arasında Diyarbakır Cezaevi’ni de göstermişti. Gelecek nesillere darbelerin ne kadar kötü olduğunu ancak bu cezaevini müzeye dönüştürerek aktarabiliriz.”

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Galip Ensarioğlu da geçmişle yüzleşmenin erdemlilik olduğunu ifade ederek, 12 Eylül sonrası Türkiye’de Diyarbakır’da yaşanan işkence ile acıların sembolünün Diyarbakır Cezaevi olduğunu vurguladı.

Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin mutlaka anılarda tutulması gerektiğini ifade eden Ensarioğlu, ”Bu nedenle orayı mutlaka müze haline getirmek lazım. Diyarbakırlıların genel talebi, bu cezaevinin müzeye dönüştürülmesidir. Anılardan, uygulamalarla kurtulmak gerekir. Geçmişteki kötü anıların bugün güzel uygulamalarla düzeltilmesi anılardan kurtuluştur ama bir taraftan da orada yaşanan dramları Türkiye’nin unutmaması gerekir” şeklinde konuştu.