Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı köşe yazarlarına tepki gösterirken, bazı basın mensuplarını teröre körükle gitmekle suçladı.
Haliç Tersanesi’nde katıldığı programda konuşan Erdoğan, “Basına kızdığım zamanlar da oluyor doğru ama bu kızışım benim özellikle zevkimden, nefsimden değil, canım yandığı için. Milletimin canının yanmaması için. Ne zaman televizyonu açarsanız bakıyorsunuz devamlı ‘şurada şu vuruldu, ‘şu kadar general şuraya çağırıldı’, ‘şu kadar albay şuraya çıkarıldı’. Bununla teröre bir şeyler taşıyorsunuz, körükle gidiyorsunuz. Bunu yapmak kime ne kazandırıyor. Bu işi isteyenlere, bu tezgahı kuranlara kazandırıyor” dedi.
Basının hassas davranması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Bırakalım zaten iş yargıda, yolunda giriyor, yargı gerekli olan kararı verecek. Her gün yazıp çizmede, her gün televizyonlarda bunları seslendirmede ne var. Bu millete anlatacağımız güzel şeyler yok mu, bunlar mı güzel şeyler. Hep kızıştırmak, dert bu. Burada dayanışma lazım. Milli birliğimizi, kardeşliğimizi tesis ettiğimiz sürece Türkiye’yi tutana aşk olsun” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basının, dayanışmayı sağlamak için çaba göstermesi gerektiğini ifade ederken, şunları söyledi:
“İğneyi kendilerine batırmak gibi bir kültür hala oluşmamız. Yaptıkları haberlerin kitleleri nasıl olumsuz etkilediğini, yalan haber ve iftiraların kitleleri nasıl tahrik ettiğini ya görmüyorlar, ya da görmek istemiyorlar. Elbette eleştireceksin. Tayyip Erdoğan yanlış yapıyorsa eleştir ama sor soruştur da öyle eleştir. Bana sor, inan ben sana cevabını veririm. Eleştir ama hakaret etme, yalan haber yapma. Bizim eleştiriye karşı bir tahammülsüzlüğümüz yok, provakasyona karşı, milletin bütünlüğünü hedef alan yalan haberlere karşı hassasiyetimiz var. Orada kızarım. Kızmak da benim hakkım. Kimsenin siyasetçiye tepeden bakma hakkı da yok. Biz millet adına buradayız. El pençe divan durup ’emir buyurdunuz efendim’ mi diyeceğiz. Milletin temsilcilerini kimsenin aşağılama hakkı yoktur ve olamaz.”
Demokratik açılım sürecini haksız ve insafsız şekilde eleştirenler bulunduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Haklarıdır, eleştirirler. 7 yıl önce yazdığın mevzulara bak, bir de bugün tartıştığın konulara bak. 7 yıl önce aynı köşe yazarları bu konuları köşelerine bile taşımaya korkarlardı, şimdi bu konuları rahat konuşup yazıyorlar. Serbestçe konuşup tartışıyorlar. Demokratik açılım nerede diye soruyorsun, demokratik açılım işte senin köşende. AK Parti iktidarından önce düşüncesinden dolayı mahkum olanların sayısına bak, şimdi düşüncesinden dolayı mahkum olan var mı ona bak. Özgürlük bu. Biz bunu yeterli görmüyoruz. Temel hak ve özgürlükler doğuştan kazanılan haklardır. Bunlar üzerinde kimsenin kalem oynatmaması gerekir. Tıpkı İsviçre’de olan olay gibi. Böyle bir şey referanduma gider mi ya. İnanç özgürlüğü, düşünce özgürlüğü doğuştan kazanılmış haklar. Dünya bunu tartışıyor. Er veya geç aslına dönecek. Bunun başka çıkışı yok. Hak ve özgürlükler doğuştan. Ülkemde bu konuda büyük mesafeler aldık. 7 yılda bu ülkenin nasıl değiştiğini görmeyecek kadar görme yeteneğini kaybedenler de var. Bu ülkenin nereden nereye geldiğini göremeyecek derecede olanlar da var. Kafasını kuma gömenler var.”
Pazar günü başlayacak Amerika programına da değinen Erdoğan, “Amerika’da, iki ülke ilişkilerini, bölge sorunlarını ele alma imkanımız olacak. Bu gezimizi de gayet verimli değerlendireceğimize inanıyorum. Ne yazık ki içeride olup bize karşı tutum içerisinde olup Amerika’yı olumsuz etkileme gayreti içinde olanlar da var. Bunları da biliyorum. Bunu yapanlar da bunu bilsin, yeri geldiği zaman bunlar da açıklanır. Etkileyeceklerini zannettikleri yönetim de bunlara kulak asmayacaktır. Çünkü inandırıcı değiller, dürüst değiller. Samimi değiller. Biz yüreğimizden konuşuyoruz, gönlümüzden konuşuyoruz, onlar ise nefislerinden konuşuyorlar. Farkımız bu” dedi.
