Haber 16

‘Birilerinin hala haberi yok’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, haftalık Meclis Grup Toplantısı’nda vekillere hitap ediyor.

‘Birilerinin hala haberi yok’
  • Politika / Son Dakika
  • 26 Ekim 2010
  • ‘Birilerinin hala haberi yok’ için yorumlar kapalı
  • 339 KEZ OKUNDU

Başbakan Erdoğan ‘Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi her unsuru
kucaklayan ortak hedef ve idealleri tarif eden TBMM’nin iradesiyle
şekillenmiştir. Cumhuriyet milletimizin istiklal aşkının aslında açık
bir tezahürüdür. Cumhuriyet erdemli bir yönetim biçimidir. Erdemli bir
toplum ortaya koymak için ortaya konulan vizyonun sonucudur. Bu iradeye
zincir vurmak, baskı altına almak isteyen yönetimler bu milletten her
zaman gereken dersi almışlardır. Bu iradeyi vesayet altına almak, yok
etmek isteyen karanlık odaklar çeteler de her zaman milletimizden
gereken cevabı almışlardır.

TEHLİKEDE OLAN CUMHURİYET DEĞİL, İMTİYAZLARI OLAN ÇEVRELERDİR

İstiklal, hürriyet ve demokrasi bu milletin değiştirilemez karakteri
haline gelmiştir. Cumhuriyet bu milletin tamamı tarafından kurulmuştur.
Belli bir zümrenin, grubun rejimi değil milletin rejimidir. Sahibi de
yalnızca bu aziz millettir. Bakınız değerli arkadaşlarım Cumhuriyetin
ilanı öncesinde bu topraklar çok büyük acılara şahit oldu. Osmanlı
devleti aldığı yenilgiler yüzünden büyük topraklarını kaybetmişti.
Anadolu’nun Trakya’nın onlarca evladı şehit düşmüştü. Nice kardeşimiz
akın akın anadoluya göç etmek zorunda kalmıştı. Cumhureyitimiz 87 yıllık
süreçte güçlenerek, büyüyerek önemli mesafeler katederek Cumhuriyet
öncesindeki korkuları geride bırakmıştır. Bölünme korkusunun, ayrışma
korkusunun bugün bile bir tehditle sindirme aracı olarak görülmesi
Cumhuriyetimize ve onun ideallerine tamamen ters ve aykırıdır.

Cumhuriyeti zayıf bir varlık olarak görüp kendisine vazife çıkartıp
demokrasiye müdahale edenler, Cumhuriyetimize en büyük zararı verenler
oldular. Ülkenin tehdit altında olduğu bahanesi ile siyaseti çevre dışı
bırakmaya çalışanlar ekonomiye de dış politakaya da en büyük zararı
verdiler, en büyük korku cumhuriyeti oluşturdular. Cumhuriyetin sahibi
olmak noktasında hiç kimsenin hiçkimseye üstünlüğü yoktur. Bu ülkenin
polisi savcısı, askeri ne kadar bu cumhuriyetin sahibi ise bu ülkenin
çiftçisi, memuru bakkalı da bu cumhuriyetin o kadar sahibidir.
Türkiye’nin kalkınmasını ilerlemesini içerde ve dışarda güçlenmesini,
daha özgür bir ülke olmasını Cumhuriyet için bir tehdit olarak görenler
nasibini alamayanlardır. Hiç kimse şahsi veya zümrevi hırs ve
beklentilerini, makam ve ikbal heveslerini bu milletin bekası üzerine
koyamaz. ihlassondakika.comCumhura rağmen, Cumhuriyetçilik yapılamaz.
Halka rağmen halkçılık yapılamaz. Cumhuriyeti sevmenin korumanın
seviyesi onu yükseltmektir.

Ankara’dan çıkamayanlar bunu hissedemezler sadece bedenen değil
zihnen de çıkmaayanlar bunu hissedemezler. Bizim hedefimiz ülkemizi
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında ilk 10’a girmektir.
Cumhuriyetin ikbalini yükseltecek dış politikayı ortaya koyan iktidar AK
parti iktidarıdır. Atatürk ne diyordu? Biz cumhuriyeti kurduk o 10
yaşını doldururken demokrasinin bütün buluşlarını uygulamaya koymalıdır.
İşte o buluşları hayata geçiren bizim iktidarımız olmuştur.
Milletimizin iktidarımıza gösterdiği teveccüh bu sorumluluk bilincinin
gereğidir. Biz köksüz bir devlet değiliz. Biz anayasası, yasası,
kuralları gelenekleri olan bir devletiz ve milletiz.

Bizden önceki nesillerde bizim neslimiz de korkuların egemen olduğu
süreçlerde yetiştik. Konuşmak yasaklandı düşünceleri ifade etmek
yasaklandı, şiir okumak yasaklandı, eleştirmek yasaklandı, kitapların
şarkıların yasaklandığıdönemler oldu. İşte o tek partili dönemin olduğu
dönemler yani CHP zihniyetinin iktidar olduğu dönem. Belki şuanda o
dönemi yaşamayan kuşaklar olarak bilmiyor olabiliriz. Fakat tarihin o
arşivlerindeki kayıtlar bunu belgelerle ortaya koyuyor. Şimdi o
belgeleri gördükçe tarihimizin ne kadar zor sınavlardan geçtiğini
görüyoruz. Biz o geçmişe asla dönemeyiz.

Biz modern bir Türkiye’nin yeni temel taşlarını oluşturuyoruz. Bu o
geçmişin sağlam temel taşları üzerinde yükselen bir Türkiye. İşte 2023
bunun ilk 10’&da olduğu bir Türkiye olacak. Şuanda 26. sıradan
teslim alıp 17. sıraya getirdiğimiz bir Türkiye var buun hazmedemiyoruz.
Bunu ilk 10’a getireceğiz inşallah.

Sakal yasaklandı, bıyık yasaklandı. Üniversite kapılarında genç
kızların türbanı yasaklandı. Bu yasakları koyanlar ve uygulayanlar
Cumhuriyeti korumanın arkasına sığınıyorlar. Onlar aslında cumhuriyeti
küçülttüler, halka uzaklaştılar. Bugün Cumhuriyet halkla birlikte
yücelmekte ve ileri hedeflere doğru ilerlemektedir. Çözümsüz gibi
görünen sorunları çözecek güç ve kudrete sahip olduğumuzu cümle aleme
gösterdik. Eskiden başımıza gelen her musibetin ardında hep bir dış
mihrak arardık. İçerde öcü ile dışarda dış mihrak ile hep korkutulduk.
Statükonun devamı bu korku dili ile devam edilirdi, siyaset bu korkular
yüzünden itibarsız hale getirilirdi.

Türkiye artık eski Türkiye değildir. 8 Yıl önce 3Y ile mücadele
edeceğimizi söyledik. Yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların bu ülkenin
kaderi olmayacağını söyledik. Tam demokratikleşme yolunda bir çok engeli
ortadan kaldırdık. Şimdi lütfen herkes elini vicdanına koysun ve soruyu
öyle cevaplasın. 8 Yıl öncesine göre bugün daha mı zayıftır yoksa tam
tersine daha mı güçlüdür? 8 Yıl önce ne idik şimdi neyiz? Türkiye
Cumhuriyeti dünya nazarında 8 yıl önceye göre daha mı itibarlıdır yoksa
zayıfladı mı? Türkiye Cumhuriyeti’nin pasaportu, Türk Lirası 8 yıl
önceye göre daha mı değerlidir yoksa değer mi kaybetmiştir? Türkiye
Cumhuriyetinin vatandaşları geleceğe daha umutla mı bakıyor yoksa tersi
mi? Yollarda dolaşan araçların sayısına baktığımız zaman daha tenha
duble yollar mı var yoksa yoların yetmediği bir Türkiye mi var? Biz o
yasakları kaldırırken nasıl kıyametler koptuğunu hatırlayın. Türk
Lirası’ndan 6 sıfır atacağımızı söylediğimizde yazdıkları köşelerden ne
kadar hakaretler ettiklerini hatırlayın. O zaman özür d ileyecğiz
diyenler şuanda ne kadar güçlü şekilde ayakta durduğunu hissetmişlerdir.
6 Sıfırı atarsanız enflasyon patlar diyorlardı attık ne oldu? Herşey
ortada. Şimdi gerçek ortada. Attığımız her adımda Cumhuriyet tehlike
alıtna girer bölünür parçalanır diyorlardı. TRT6 bir kanalı oraya tahsis
edeceğiz dedik ne oldu bölündük mü parçalandık mı? Biz bu evhamlara
prim vermedik.

Reformlarımızı yaptık yapıyoruz. Pompalanan korkuların ne kadar boş
olduğunu milletçe hep beraber gördük. Bu Cumhuriyet çıt kırıldım bir
cumhuriyet değildir. Bu cumhuriyet kökü mazide, derinlerde olan büyük
bir Cumhuriyettir. Değişime direnmek, yasaklarda ısrar etmek
yapılabilecek en büyük haksızlıktır.

Bugün Türkiye’de öyle bir zihniyet vardır ki Yasama ve Yürütme’yi
reşit görmüyor. Kendisine millet üzerinde bir muhafızlık görevi
üstleniyor. Siz bu yetkiyi kimden alıyorsunuz? Hangi anayasal ve yasal
yetkiyle bunu yapmaya çalışıyorsunuz. Hangi vasfınızla siz bu milletten
daha iyi biliyorsunuz? Kendi iradenizi milli iradenin üzerinde
nezemandan beri görmeye başladınız? Milleti küçümseme vekillerini yok
sayma cüretini nereden alıyorsunuz? Millet yanılıyor, meclisyanılıyor,
yürütme yanılıyor da en doğruyu siz mi biliyorsunuz? Yoksa siz millete
patronluk mu yapmaya çalışıyorsunuz?

Sizin gibi zümrelerin keyfilikleri baskı altına alınmasın diye
Cumhuriyetimiz ilan edildi ve şimdi de Cumhur, cumhuriyetine sahip
çıkıyor. 1940’mlara, 1950’lere bu zihniyet damgasını vurmuş olabilir.
Ama 2010’ların Türkiye’sinde bu zihniyet kabul göremez. 780 bin km’lik
vatan topraklarında milletimiz asla böyle bir vesayeti kabul
edemeyeceğini bize söylediler. İşte en son yapılan referandumda da korku
saldılar. 12 Eylül öncesinde ülkeye korku yayanlar milleti ikna
edemediği gibi yargı camiasını da ikna edebilmiş değiller. HSYK
seçimlerinde aday oldular oy kullandılar, istedikleri sonucu alamayınca
bugün farklı ithamlarla seçimleri karalamaya çalıştılar. Sesi çok çıkan
bir zümrenin yargıda neye takamül ettiği ortaya çıktı.

Türkiye’ye Cumhuriyet geldi demokrasi geldi ama hala birilerinin
haberi yok. Kimse demokratikleşmeden muaf değildir.
ihlassondakika.comBizim yaptığımız Cumhuriyeti de demokrasiyi de ileri
taışyacak adımlar atmaktır. Ortada siyasallaştırılmış unsurlar
tarafından oluşturulan bir yargının tarafsız bir yargıya dönüşmesi var.
Bizim hiçbir gizli gündemimiz yok. Bizim birilerinin iddia ettiği gibi
gizli ajandamız ve niyetimiz yok. Biz bu cumhuriyetin nasıl kurulduğunu
çok iyi biliyoruz ve bu cumhuriyeti o ideallare ulaştırmanın samimi
mücadelesini veriyoruz. 8 Yıl içinde inşaa ettiğimiz yollar, barajlar
üniversiteler, hastaneler cumhuriyeti nasıl yücelttiğimizin
delilleridir.

Milletin her ferdinin gönlündeki o temiz ve asil yer bizim en büyük
dayanağımızdır. Biz milletimizden kopuk tepeden bakan bir rejimin değil,
gücünü milletinimizin asaletinden, aklından ve gönlünden alan bir
iktidarız. Elbette yasaklar konusunda ideal bir noktaya ulaşmış değiliz.
Ancak 8 yıl boyunca samimi bir mücadele verdik ve vermeye de devam
ediyoruz. Bizim için makam milletimizin gönlünde bir yer etmektir.
Yasaklarla mücadelemizde nasıl yalnız bırakıldığımıza hukukun zorlanarak
nasıl tehdit edildiğimize sizler şahit oldunuz. Birileri istemiyor
engel çıkarıyor diye yasaklarla mücadeleden vazgeçecek değiliz. Bizi
eleştirenlerin önümüze ne tür zorluklar çıkardığını da görüyoruz. Ama
statüko muhafızlarının boş durmayıp bunu engellemek için her yola
başvurduklarını aziz milletimiz çok iyi görmelidir.

CHP’nin yeni genel başkanı belki samimi olarak belki halk oylaması
öncesi bir istismar aracı olarak türban meselesini çözeceğini ifade
etti. Biz kimsenin niyetini sorgulamıyoruz öyle bir derdimiz de yok. 8
Yıl boyunca biz bu meseleyi çözmek için önce yaklaşık 4-5 yıl hep
izledik. Ülkede bir sıkıntı kaynağı olmasın. Fakat daha sonra gündeme
getirilmeye başlandı. Yoğun çabalar içerisine girdiler. Bu konuda
milletimizden de destek aldık. Asl olan konuşmak değil, asl olan
yaşamak. Yapmadıklarınızı söylemek değil, yaptıklarınızı söylemekti
aslolan. Bizim değerlerimizden gelen budur. Yıllar boyunca yapılan
onlarca ankette başörtüsü yasağının temel bir insan hakları ihlali
olduğu ortaya çıktı. Biz ayıbı ortadan kaldırmak için çaba gösteriyouz.
Çabalarımzı CHP ve statükoya takıldı.

CHP’nin itirazı ile Anayasa mahkemesi tarafından iptal edildi. Bizim
zamana bıraktığımız demokratikleşme ile birlikte anlamsız hale
geleceğine inandığımız bu sorunu CHP Genel Başkanı dile getirdi ve
Türkiye’nin gündemine taşıdı. Biz de AK Parti olarak CHP’nin bu
girişimine samimi bir şekilde destek vereceğimizi ifade ettik. Hatta
lokomotif olsun biz vagon olalım dedik. Bizim derdimiz bağcığı dövmek
değil biz üzümü yemek istiyoruz. Bir çok örnekleri var. Çarşaflı
hanımlarımıza önceki Genel Başkan Gazi’de rozet taktı, bir kaç gün sonra
CHP’nin otobüsünde alaşağı ettiler, bir kaç gün geçti Mersin’de
yaşananlar var. CHP Genel Başkanı bu konuda samimi ise meydanlarda böyle
bir vaatte bulunurken CHP’nin kodlarını dikkate almadığı açıktır.
Türkiye’de başörtüsü meselesinin çözümü önündeki en büyük engel CHP’nin
bugüne kadar ortaya koyduğu özgürlük karşıtı anlayıştır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ