Haber 16

Astım Hastalıgı Belirtisi ve Tedavisi

Bireyin solunum yollarında ortaya çıkan inflamatuar iltihaplanmalar ve ya daralmalar sonucu gelişen bir hastalıktır.

  • Sağlık / Son Dakika
  • 03 Aralık 2015
  • Astım Hastalıgı Belirtisi ve Tedavisi için yorumlar kapalı
  • 318 KEZ OKUNDU

Bireyin solunum yollarında ortaya çıkan inflamatuar iltihaplanmalar ve ya daralmalar sonucu gelişen bir hastalıktır. İnflamasyona bağlı olarak solunum yollarının daralması, kasılması ve de iltihaplanması mukozanın şişmesine ve burada bulunan sıvı miktarının artmasına neden olur. Nefes darlığı çeken, nefes alıp verirken göğüste hırıltı hissi duyan, sürekli öksürük ve göğüste sıkışma hissi yaşayan bireyler vakit kaybetmeden astım şüphesiyle uzman göğüs doktorlarına baş vurmalıdır. Astım ülkemizde; çocuklarda 5-8 %, erişkinlerde ise 2-4 % oranlarında değişiklik göstermektedir. Astım belirtileri çoğu kez, insanlarda 10 yaşın altında ortaya çıkmasına karşın her yaşta yakalanılan bir rahatsızlıktır. Genellikle ataklar halinde baş gösterir. Çocukluk döneminde erkeklerde bayanlara nazaran daha sık görülmektedir. İlerleyen çağlarda ise bu fark ortadan kalkarak tersine bayanlarda daha sık ve sancılı görülmektedir. Yani bayanların yaşları ilerledikçe erkeklerden daha riskli bir durumda bulunmaktadırlar.

Belirtileri

Nefes alıp vermede zorluk yaşama
Göğüste nefes alıp verirken hırıltının çıkması
Sürekli öksürük
Göğüs kafesinde sıkışma
Normal insanlara göre daha çabuk yorulma ve hareket mesafesinin kısalması
Nöbetler
Hızlı nefes alıp verme
Balgam
Sebep Olan Faktörler

Genetik faktörler; astım, müzmin (genetik) bir hastalıktır. Astımda bilinen en önemli risk faktörü alerjenik bünyedir. Alerjenik bünyenin kalıtım yoluyla bünyeye yerleşme oranı 40-60 % oranındadır. Astım hastalarının hemen hepsinin aile bireylerine ya astım ya da alerjenik bir rahatsızlık teşhisine rastlamak mümkündür. Astımlı bir annenin çocuğunun da astım hastası olma riski 20-30 %, hem annehem babası astım hastası olan çocuklarda astım hastalığının görülme oranı 60-70 %dır.
Çevresel faktörler; ev ortamı ve dışarda atmosfer kirliliği ve alerjen yoğunluğunun yüksek olması astımı tetikleyebilir. genetik faktörlerden bağımsız olarak bireyin 1 yaşında maruz kaldığı kirli hava ve alerjenler astımı tetikleyen riskli faktörlerdir.
Solunum yolu enfeksiyonlar; bebeklik çağında ortaya çıkan bir solunum yetmezliği problemi yada enfeksiyonu astımı tetikleyebilir.
Psikolojik faktörler; bireyde sıkıntı, stres, korku, üzüntü ve daralma gibi psikolojik durumların solunumu olumsuz yönde etkileyerek astıma neden olduğu da saptanmıştır.
Hormonal faktörler; hastaların çok küçük bir kısmında hormonal problemlerden ötürü astım hastalığına rastlanmasına rağmen, ergenlik, gebelik gibi hormonal durumlarda astım hastalığına yakalanma riski yüksektir.
Herhangi bir tedavi yöntemiyle geçmeyen fakat çeşitli ilaçlarla kontrol altına alınabilen astım hastalığı, beklenmedik bir anda nöbete neden olabilir yada çocuklarda ergenlik döneminden önce son bulabilir. Belirti giderici (rahatlatıcı) ilaçlar sayesinde solum yoluyla alınan ilaçlar nöbet anlarında daha etkili olmaktadır. ilk aşamaya göre daha uzun süren önleyici ilaçlar ise daha ileri durumlarda ya da tedavinin son aşamalarında kullanılmalıdır. Kurtarıcı ya da acil ilaçlar genellikle nöbet anlarında, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda uygulanmalıdır. Acil ilaçlar genellikle tedaviye geç kalınmış evrelerde teşhis edilen hastalar için kullanılır.
Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar

Sigara dumanının, ya da kirli bir atmosferin yoğun olduğu ortamlardan uzak durulmalıdır. Düzenli egzersiz yaparak hem önleyici hemde hastalık evresinde daha rahat bir yaşam sürdürülebilir. Astım teşhisi konulmuş hastalarda doktor tavsiyelerine çok dikkat edilmeli ve ilaç kullanımı düzenli olmalıdır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ