Haber 16

Singularity Tehlikesi – Bilinç Kıyameti

SİNGULARİTY TEHLİKESİ      


BİLİNÇ KIYAMETİ

 Şeytanî seçilmiş zekaların yeni ürünü. Yeni din anlayışına biçtikleri rol.

  1-     Önce insanlık bilincini, hafızasını, zekasını silmek.

 2-     Daha sonra kendi anlayışlarını, insanlığın sıfırlanmış zeka ve hafızasına işleyerek yeni bir bilinç oluşturmak.

    Silinecek insanlık bilincinde dinî inançlar dahil olmak üzere tüm bilgiler; dünya insanını ilgilendiren tüm argümanlar mevcut. Böylelikle, seçilmiş bir dünya kitlesine bir nevi bilinç kıyameti yaşatıp yeni bir çağ başlatmak.

   Amaçlanan asıl plan dünya hafızasını (tarihini) tümden yok edip; yani insanlık bilgisinden kopartıp yeni bir tarih başlatmak.

   Ancak bu planda o kadar yeni kavramlar ve içerikler mevcut ki, “tarihi başlatmak” derken aslında başlayan her şeyi yok etmek üzerine kurulu bir sistem bu…

   Şöyle düşünün:

 * Tüm insanlık bilgilerinin, dünya tarihinin; bilinen her şeyin silindiği, unutturulduğu bir insanda yeni bir sistematik bilinç oluşturuluyor.

 * Oluşturulan bilinç illa ki bir başlangıca sahip olacaktır. Yani sıfır noktasından sonraki başlangıç bir tarih gelişimidir. İşte bu başlangıcı bile yok eden; hiçbir şekilde dünü olmayan, düne ait bilgisi olmayan bir bilinç.

 * Dahası bu insanın geleceği de olmayacaktır. Gelecek bilinci olmayacaktır. O insan için bugün vardır ve bugünün içine hangi komutlar sığdırılmışsa onu yaşayacaktır.

 * Gelecek bilgisi olmayan bir insanın gelecekten beklentisi de olmayacaktır.

   Lütfen bu ibareye dikkat ediniz:

 * Eğer insanın gelecek bilgisi olursa, gelecekten de beklentisi olacak ve bu gelecekten umduğu beklentileri gerçekleştirebilmesi için inisiyatif alacak, plan kuracak ve harekete geçecektir.

    İşte bu yüzden “Singularity Planlayıcıları” geleceğin inşasını kimsenin ellerine bırakmamak ve insanın dünden; yani geçmişinden tecrübe almaması, gelecekle de ilişkisini kesmesi için sistemleri deneylemektedirler. Birkaç aşamalı geçiş formülleri deney aşamasındadır.

   Geçmiş ve geleceği olmayan bir bilincin, sadece bugünü yaşaması; yani his, duygu ve akıl parametrelerini geçmiş ve geleceğe kapatması gerekmektedir. Bunu gerçekleştirmek için insanı bu hâlde yaşatacak ve bugününü din olarak algılatacak birçok planları vardır.

Konu çok detaylı; ama birkaç somut örnek:

       * “Geçmiş yoktur.” inancı bilince işlenir. “Sadece bugün vardır. Yaşadığın an vardır.”

 * Bunları anımsamak; yani “Dün vardı.” bilgisi günahtır ve imha cezası gerektirir.

 * “Gelecek de yoktur.” “Var” demek imha cezası gerektirir.

 * Böylelikle gelecekle ilgili plan yapmayan maymunlaştırılmış bir nesil oluşur.

 * Şeytanîler bu nesil için geleceği inşa eder. Geleceği eğer onlar inşa ederse bir sonraki gelecek yine Şeytanîlerin elinde demektir; tabii ki kendilerince…

   Aklıma Yunus Emre Hazretleri’nin şu dizesi geldi:

 “Dem bu demdir, dem bu dem.”

  Öyle ise bizler de anımızı çok iyi değerlendirmeliyiz ki, gelecek, birilerinin hükmüne, eline geçmesin. Allah’ın sünnetullahında her devrin sahipleri vardır. Kimi zaman devirleri zalimler sahiplenmişler, kimi zaman inananlar… Mesela bir zamanlar Zülkarneyn (as) ve Süleyman (as) gibi inananlar, bir başka zaman ise Nemrut ve Buhtunnasr gibi zalimler… Konumuza geri dönelim:


  Singularity içeriğinden birkaç plan:



 1-     Tüm zekalar aynı seviyeye getirilmeli.



 2-     Tüm insanlık bilinci yok edilmeli.



 3-     Bu, aşamalı olarak bilim ve yeni bir akım hâlinde gerçekleştirilmeli.



 4-     “Bilim öyle ileri gitmiştir ki…” inancı insanlara; yani bilimle alakası olmayan insanlara hissettirilip onlarda aşağılık kompleksi ve işe yaramadıkları psikolojisi yaşattırılmalı.



 5-     Dahiler, zekiler, bilim adamları elenmeli.



 6-     Dünyada süper beyinler zümresi ve işe yaramazlar zümresi oluşturulmalı.



 7-     Bilimde gelinen durumun her insanı ölümsüz kılacağı düşüncesi telkin edilmeli ve buna inandırılmalı.



 8-     Kafası kesilen bir insanın dondurulup tekrar birleştirileceği çalışmalarının deklare edilmesi… (Birinin kafasını kesip sonra birleştirme -sözde- mucizesi; Deccalî bir vasıf.)



 *  Bu sekizinci madde, Calut’un kafasını kesen Hz. Davud’un kılıcının karşı operasyonudur ki inşallah Asâ’da açıklanacak.



  9-  Dijital bilimin insan vücudu ve suretini ele geçirmesi… Önce zihinden başlayarak yarı makine (organları plastik) insanların meydana getirilmesi…



  10- “Uzun yaşamın sırrı çözüldü.” imajının (ölümün yenilmesi) oluşturulması… Böylelikle ortada hesap verilecek bir gün olmayacak.



11- En güvenilir insanların bizzat bu işlere, deneylere kendilerini kobay olarak kullandırtmasıyla “güvenilirliğin” arttırılması… Bu işin başındaki adam Ray (Raymond) Kurzweil’dir. Ray Kurzweil, Dünya Büyük Şeytanî Organizasyonu’nun 9’lar konseyi adayıdır. İlk 21 kişi arasında… Bilim dünyasının karanlık prenslerinden biri…  (**)



  Singularity felsefesi:



 * Var olmayanı var gibi göstermek.



 * Deccalî bir yaklaşım.



 * Mucizeler (bilimsel) göstererek insanlığı etkilemek.



 * Cennet ve cehennem temaları.



 * Dünyada yalancı sahte cennetler kurma projeleri.



 * Singularity felsefesi hak eden insanlara ömür boyu cennet vaadi ve teknolojik yalancı cennet tabiriyle kurulacak mekanlar…



    Akla Hz. Peygamber Efendimiz (sav)’in Deccal ile ilgili hadisi geliyor:



  “Kim Deccal’i görürse Deccal yalancı cennet gösterecek. Onun cennetine kimse el uzatmasın. Onun gösterdiği cennet aslında cehennemdir. Cehennem diye gösterdiği cennettir. Dikkat edin.” diye buyurmuştur.



    Bu şahıs (Ray Kurzweil) kafasını kestirip klonlanmasını istemektedir. Hz Davud’un Calut’un kafasını kesişinin sembolü gibi…



   Henüz bu planın tanıtımı, akımın varlığını yayma aşaması gündemde. Aldığımız bilgiye göre, bu işin bir de İstanbul sorumlusu olarak R. C. Dawkins diye biri varmış. Önce bilimkurguya aşina gençliğe ve sosyeteye panellerle (“Bitkiler ve hayvanlar dünyasındaki sırlar.” adı altında) yeni akımı yayma faaliyetleri hazırlığındaymışlar. Yakında birtakım gençliğin, kişilerin beyinleri adeta afyonlanmış gibi bilinç temizleme derslerini ve öğretilerini duyarsanız şaşırmayın. Çağımız birçok gelişmelere gebe. Konu çok detaylı… Biz sadece masum gibi başlayan yeni bir akımın tehlikesine karşı bilinç oluşturmak istedik. Çünkü artık bilim ve teknolojiyi kullanarak zihin avcılığı yapmak kolaylaştı.



  Karşılaştıkları en büyük engel Kur’an bilgileri. Onun içindir ki bu öğretiyi zihinlerden silmek ve -aslında tüm inançları- yok etmek istiyorlar. Hatırlayın “Bunların elinden Kur’an’ı almadıkça bir şey yapamayız.” diyenleri… Metot ve teknikler değişti; ama amaç aynı. Her şeye rağmen Allah’ın da bir planı vardır. Ama kullara düşeni de kullar yapmalı.



  Sevgi ve saygılarımla…          



  Oktan Keleş



oktankeles@gmail.com



 (**)Konuyla ilgili Hürriyet Gazetesi’nde çıkan haber:



  250 HAPLA ÖLÜMSÜZLÜĞÜ ARIYOR!



Yaşayan en zeki gelecekbilimcisi Ray Kurzweil: 120 yıl yaşayacağım, ölümü yeneceğim!..





 Dünyaca ünlü Forbes Dergisi’nin EN BÜYÜK DÜŞÜNCE MAKİNESİ diye tanımladığı Amerikalı bilimadamı ve gelecekbilimci Ray Kurzweil, “Ölümsüzlük Zirvesi” sırasında Hürriyet’e konuştu. Günde 250 kadar vitamin ve yardımcı ilaç alan ve 8-10 bardak alkalinli su içen Kurzweil, en az 120-150 yıl arasında bir ömrü olacağını belirtti, hedefinin ise ölümsüzlük olduğunu söyledi.



 RAYMOND Kurzweil… Yıllardır uluslararası medyanın manşetlerinden inmeyen ve son haftalarda ismi yeniden parlayan öncü bilimadamı, mucit, gelecekbilimci, yazar ve girişimci… Kurzweil ile New York’ta düzenlenen “The Singularity Summit” toplantıları sırasında konuştuk. Konferansın merakla beklenen konuşmasını da, toplantıya bizzat ilham veren Kurzweil yaptı. 2006’dan beri yapılan Singularity Summit toplantıları, bu yıl 3-4 Ekim’de New York’ta düzenlendi. Toplantının çıkış noktası, Kurzweil’in 2005’te yazdığı “Teknolojik Evrim” adlı kitabı.



 Bilimadamı, akademisyen, filozof, ekonomist toplam 1000 kişi en az 500 dolar ödeyerek katıldı. Ölümsüz yaşam ve yapay zeka başta olmak üzere teknolojik gelişimle ilgili konular tartışıldı. Biyografisinde 61 yaşında olduğu belirtilen gelecekbilimciye, “40 yaşında görünüyorsunuz” dediğimizde, “Kendime iyi bakıyorum. Ayrıca erken yaşlanırsam, ne söylediklerimin, ne de yazdıklarımın inandırıcılığı kalır” cevabını veriyor.



 Midesi ecza dolabı gibi



 Kurzweil, hedefinin “ölümsüzlüğü yakalamak” olduğunu vurguluyor. Bu nedenle bedenini tamamen kontrol altında tutuyor. Midesi ecza dolabı gibi. Günde 250 kadar vitamin ve yardımcı ilaç alıyor, 8-10 bardak alkalinli su, 10 bardak yeşil çay ve kırmızı şarap içiyor. Kahve ve kolalı içeceklere elini sürmüyor. Yemekleri ise genelde “organik gıda” bazında sebze, meyva, balık, yağsız et. Pişirirken zeytinyağı kullanıyor. Tüm yediklerini kayda geçiren ve aksatmadan spor yapan Kurzweil’in buraya kadar söyledikleri, zayıflama rejimlerini andırıyor. Ama onun bir farkı var. Amacı sadece ömrünü uzatmak değil, ölümü yenmek. Bu yüzden bedenin “biyokimyasal programını” değiştirmek için belirli aralıkla laboratuar ortamında damardan ilaç aldığını belirtiyor.



 Gelecekte uyandırılacak



 Peki Kurzweil bu iddiasına rağmen “her canlı gibi ölümü tadarsa” ne olacak? Arizona’daki Alcor Hayat Uzatma Vakfı’yla anlaşması var. Öldüğü takdirde bedeni sıvı nitrojen içinde muhafaza edilecek. Geleceğin tıp teknolojisi onu uykusundan kaldırana kadar… Eski ABD Başkanları Lyndon Johnson, Ronald Reagan ve Bill Clinton’dan madalya ve ödüller aldı. 2007’de o günlerde henüz ABD Başkan Adayı olan Barack Obama ile birlikte Connecticut’taki United Church kilisesinin yıllık açılış konuşmasını yaptı.



 2039’da neler olacak



 Kurzweil, “The Law of Accelerating Returns” (Hızlandırmanın Geriye Dönüş Kanunu) adlı makalesinde, 2039 yılında teknoloji kapasitesinin bugünün bir milyar misli artacağını iddia ediyor. Kurzweil’in, yarı makine-yarı insan (sayborg) haline gelecek insanoğlunun o günün teknolojisiyle yapabileceğini iddia ettiği şeyler şöyle:



 Tamamen sanal seks olacak.. Dakikalar içinde kitap yazabilecek. Olimpik atletler kadar hızlı koşabilecek. Su altında nefes almadan dört saat kalabilecek. Seks tamamen sanal ortam yapılabilecek. 2045’de 1000 dolara satın alacağınız bir bilgisayar insan beyninden bir milyar kere güçlü olacak.



 Laboratuvarda kan Nanobot denen minik makineler, vücuda girip kanser tümörlerini, mikropları, virüsleri yok edecek, kanda pıhtılaşmayı çözecekler. 5.26 trilyon adet mikron ölçüsünde makine kullanılıp, ‘respirocytes’ yapay alyuvar hücreleriyle laboratuvarda kan üretilebilecek.



 İzsiz ameliyatlar Nanomedikal cihazlar, zarar görmüş kemik ve eklemleri, hastalıklı iç organları tesbit edip iyileştirecek. Solunum ve akciğer hastalıkları tamamen tedavi edilebilecek. İz bırakmadan ameliyatlar yapılacak.<

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ